Haber

Büyük Menderes Nehri’ndeki kirlilik araştırılıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, Büyük Menderes Nehri’ndeki zeytinyağı fabrikaları ve evsel atıklardan kaynaklanan kirlilik iddiaları üzerine soruşturma başlattı.

Bakanlığa bağlı Seyyar Su ve Atık Su Laboratuvarları bölgeye sevk edildi. Su kirliliğine neden olabilecek tüm tesislerde kapsamlı çevre denetim çalışması başlatıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Daire Başkanı Barış Ecevit Akgün, Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Sarıkemer Mahallesi’ndeki Tarihi Köprü mevkiinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Çevrenin aktif korunmasını sağlamak adına denetimlere devam ettiklerini ve 2021 yılında 57 bin 22 çevre denetimi ile bu konuda Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayısına ulaştıklarını belirten Akgün, “Bugün itibarıyla 2021 yılında 67 bin civarında çevre denetimi gerçekleştirdik Bugün itibarıyla 67 bin civarında çevre denetimi gerçekleştirdik İşletmelere ve 380 deniz aracına 725 milyon lira ceza verdik, 375 işletmeye yasak getirdik etkinlikten.” söz konusu.

Göksu Nehri’ni kirleten iki tesise ceza

Akgün, Bakanlığın zeytin hasadı döneminde zeytinyağı üretim tesislerinin denetimlerinin artırılması için il müdürlüklerine talimat verdiğini, kendilerinin de Büyük Menderes Nehri’nde kapsamlı denetim çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

Akgün, geçen hafta Mersin’in Mut ve Silifke ilçelerinden geçen Göksu Nehri’ndeki renk değişikliğinin haber verilmesinin ardından ekipleri bölgeye sevk ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Yaptığımız incelemeler sonucunda Göksu Nehri’ni kirlettiğini belirlediğimiz 2 adet pirina işleme tesisine faaliyetini durdurarak 3 milyon 73 bin lira idari para cezası uyguladık. Haklarında da adli süreç başlattık. Bu işletmelerin yetkilileri.”

“Kirliliğe neden olanlara yaptırım uygulamaya devam edeceğiz”

Akgün, su kirliliğine yol açmadan 2 fazlı üretime geçilmesi ve pirina atıklarının geri dönüşüm tesislerine gönderilmesi konusunda zeytin işletmelerinden hassasiyet beklediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Bu konuda hem Bakanlığımız hem de il müdürlüklerimiz olarak her türlü teknik desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isterim. çevre mevzuatta öngörülen tedbirleri almayan ve zeytinlik sularını deşarj ederek çevre kirliliğine neden olan tesisler.Öte yandan bölgede yaptığımız incelemelerde birçok evsel ve doğal atığın da Menderes boyunca taşındığını tespit ettik. nehir ve akışın yavaşladığı alanlarda birikmektedir.DSİ Genel Müdürlüğümüz bu bölgedeki atıkları sistematik olarak yılda 4 kez temizlemektedir.Ancak bölgede biriken atıkların içeriğine baktığımızda bu atıkların çoğu geri dönüşüme kazandırılmaktadır. Geri kazanılabilir plastik atık oluşturduğunu gördük.”

Kaynakların sonsuz olmadığını ve “al, kullan, at” anlayışının “al, kullan, geri dönüştür” olarak değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Akgün, “Atık miktarını azaltmalı, aktif bir atık oluşumunu sağlamalıyız. toplama sistemi ve merkezde atıkların geri dönüşümünü içeren Sıfır Atık Sistemi.” ifadelerini kullandı.

“Dünya bizim ortak evimiz”

Çevre kirliliği ile mücadelenin ancak devlet ve vatandaşın ortak çalışmasıyla gerçekleşebileceğini belirten Akgün, şunları kaydetti:

“Çocuklarımıza daha yeşil ve temiz bir dünya bırakmak için bu mücadeleyi hep birlikte yürütmek zorundayız. Çünkü ‘Dünya bizim ortak evimiz’. Ortak evimize, dünyamıza hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Tüm vatandaşlarımızdan bekliyoruz. Çevre kirliliğine neden olduğunu belirledikleri tesis ve faaliyetleri Bakanlığımıza ‘Alo 181’ hattı ile bildirmek için gerekli hassasiyeti gösterirler.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu